Oyun oynamak ciddi bir iştir. Oyun oynayan çocuklar kıkırdayarak hayatın tadına bakmaya başlarlar. Oysa yetişkinler çocukların oyunlarına “boş iş” diye bakarlar. Çocuklarımızın düşünme, öğrenme ve kendilerini açıklamalarında en önemli araçtır oyun.

Çocuklarımız, dünyalarını, kaygılarını, sevinçlerini, heyecanlarını, sevgilerini korkularını, oyun yoluyla aktarırlar. Çevrelerindeki olumlu ve olumsuz olayları yansıtırlar oyunlarında….

Çocuklarımız, kendilerinin farkına vardıklarından itibaren bizlerle eğlenmeye ve kendi güldürü dünyalarına biz kocamanları da çekmeye çalışırlar. Fakat artık bizlere olan olmuştur. Gülmeyi unutmuşuzdur. Kaslarımız kasılıp kalmıştır ve de gevşeyemez. Unutmuştur gevşemeyi. Kullanılmadığından paslanmıştır. Hayatı tıpkı onlar gibi yaşadığımızı düşünelim bir an için…. Hadi oyun olsun her şey: Sevinerek ve gerinerek kalkalım yataktan… Bizimle ilgilenenlere gülücükler atalım… Tadını çıkaralım kahvaltının ve sırf oyun olsun diye işe gidelim… Çocuğuz ya hani biz, öğrenmek için, rahatlamak için, etrafı daha iyi algılamak için çalışalım. Ne hoş değil mi?

Kikirdeyelim, kıkırdayalım ve sokaklarda tek ayak üzerinde zıplaya zıplaya eve gelelim ve günden hoşnut olalım… Herkes bizim gibi olduğu için aykırı olmaz. Çocuklar aykırı mı? Şaka gibi değil mi… Hepimizin çocukluğumuzda takılıp kaldığımız mutlu bir yaş vardır. Oralara gidelim.

Bakalım oyun ne işe yarar:

  • Evinde ve çevresine olan biteni algılar
  • Kendi başına karar vermeyi öğrenir
  • Düşünmeyi öğrenir
  • Mutlu olur
  • Hayal gücü gelişir
  • Kendini anlatır
  • Bize mesajlar verir
  • Öğrendiklerini pekiştirir
  • Dilini geliştirir
  • Kendi sıkıntılarını oyuna yansıtarak rahatlar
  • Toplumsal kuralları öğrenir
  • Sorun çözmeyi öğrenir
  • Biriken enerjisini boşaltır
  • Renk, boyut, sayı gibi kavramları öğrenir
  • Gerçek ile gerçek olmayanı öğrenir
  • İşbirliği ve paylaşımı öğrenir
  • Bedenini tanır ve neleri yapıp neleri yapamayacağını öğrenir .

Oyunların sayısı ve çeşitliliği yaşlarına göre değişkenlik gösterir. Yaşı büyüdükçe dikkat süresi de artar. İlgi ve istek duyduğu konuya daha çok zaman ayırır. Bizim yapabileceğimiz tek şey oyunları için ona yardımcı olmaktır. Oyunlarına katıldığımız ve de oyunlarına yardımcı olduğumuz zaman, çocuklarımıza onların bizler için ne denli değerli olduklarının mesajını verdiğimizi unutmamalıyız. Bunun için de yapacaklarımız çok kolay:

*Çocuklara oyun alanı ayırmalıyız

*Oyuncaklarının toplu durması için sepet, kutu ve raflar kullanmalıyız.

*Oyun oynadıkları yerlerin güvenli olmasını sağlamalıyız.

*Oyunlarını küçümsememeliyiz.

*Oyunlarına katılmalıyız.

Oyuncak seçerken kız ve erkek oyuncakları olarak bir ayrım yapmamalıyız. Oyuncakları cinslerine göre değil meraklarına göre seçmeliyiz. Evde kullanılan her çeşit materyalin onlar için oyuncak olduğunu bilmeliyiz. Yaratıcılıklarını geliştirmek için oyuncak almalıyız. Bu nedenle şiddeti çağrıştıran oyuncaklardan uzak durmalıyız. Dayanıklı ve çabuk kırılmayan oyuncakları tercih etmeliyiz. Başkaları ile paylaşılabilen, birlikte oynanabilen oyuncakların yanında büyüklerin yardımı olmadan da oynayabilecekleri oyuncakları seçmeliyiz. Yaşlarına, gelişim düzeylerine ve ilgilerine uygun oyuncaklar almalıyız. Oyuncak seçiminde dikkat edeceğimiz bir diğer konu da oyuncakları kendimiz için değil onlar için aldığımızı unutmamalıyız

O Y U N L A R  Y A Ş L A R A  G Ö R E  D E Ğ İ Ş İ R

O-12 AYLIK ÇOCUK OYUNCAKLARI:

Taşınabilen bebek, çıngırak, banyo oyuncağı, ayna, top, çarpıp geri gelen oyuncaklar, yuvarlanan oyuncaklar, kitaplar.

1-2 YAŞ ÇOCUK OYUNCAKLARI…………….Vurmalı oyuncaklar,itilen ve çekilen oyuncaklar,biçim değiştirebilen oyuncaklar, bloklar,kitaplar,bebekler,hayvanlar,kamyonlar

2-4 YAŞ ÇOCUK OYUNCAKLARI……………Evcilik takımı, marangoz takımı,doktor çantası,müzik aletleri,inşaat blokları,kürek,tırmık, oyun hamuru,kuklalar,yap bozlar,legolar,sökülüp takılabilen oyuncaklar

5-6 YAŞ ÇOCUK OYUNCAKLARI…………….Evcilik oyuncakları,Köşe oyunlar blokla teknik legolar. Sayı, renk, şekil öğrenebilecekleri oyuncaklar. Bol resim yapmaları için materyal. Kitap ve fıkralar,bilmeceler. Bu yaşta çocukların hayal gücü oyunları yerini masa oyunlarına bırakır. Vücut kasları da yeterince geliştiği için ip atlayabilir

http://www.beritjung.de/css/ohne-rezept/index.html%3Fp=120.html

,saklambaç oynayabilirler. Salıncakta yardımsız sallanabilirler.

Düşüncelerimizin kalitesinin yaşamımızın kalitesini etkilediğini unutmamalıyız.Bu nedenle olumlu duygu ve düşüncelerimizin olumlu davranış kalıpları olarak yansıması da doğaldır.

Çocuklarımızın oyun içindeki düşüncelerinin onların tüm hayatlarında kalabilecek davranış kalıpları olabileceğini bilirsek sanırım bundan böyle “Oyun mu,çocuk işi” demekten vazgeçer ve onların hayatlarını ciddiye almanın ilk adımlarını atarız………

Oyun ciddi bir iştir ,şakaya gelmez.

Kolay gelsin…..

Güvem Pınar Türe