Bir arkadaşım köpek aldı evine.Köpek dememek lazım aslında.Onlar muhteşem canlılar.

Bizi hissedebiliyorlar.Bizi hissedebilen canlıların dört ayaklı olması da mukadderat olsa gerek.
Arkadaşım,evin yeni sakininin resimlerini sürekli paylaşarak beni eskilere götürdü.

Çocuklar için baktığım evcillere.

Seneler seneler önce Beyoğlunda köşe başında cılız mı cılız bir kedi yavrusu bulmuş ve orada bir dükkandan istediğim kese kağıdına koyarak eve getirmiştim.Adını Pompiş koymuştum.Pompişle çok sıkıntı yaşamadım.Tuvaleti kullanıyor ve de tam da giderin oraya yapıyordu kakasını.O zaman böyle çeşit çeşit kedi maması yok. Ben ne yersem Pompiş de onu yiyordu.Hatta bir gece çöpten balıkların kılçıklarını alarak yastığımın üstüne taşımış ve bana ikramda bulunmuştu.Evin genellikle baş köşesinde oturur,kendi halinde takılırdı.Özgür ve bağımsız.Tam kedi gibi.Bu nedenle mi “kadın kedi gibidir” diyorlar?

Ev değiştirdiğim zaman da 3-5 parça eşyamı götürdükten sonra “hadi gidiyoruz.” deyince köpek gibi peşime takılır ve yeni evimize giderdik.Pompişin keyfi eve bebek gelince kaçtı.Daha bebek gelmeden yatağı gelmiş ve hazırlanmıştı ki Pompiş hemen yatağa atladı ve tam ortasına sırt üstü yattı.

Ben dahil,kaldırmak isteyen herkesi de tırmaladı.Bebek olduktan sonra da ne zaman süt versem,Pompiş hemen ayaklarımın üstüne oturuyordu.

Tabii ki evden uzaklaştırmadık ama bebekle yalnız kalmamasına çok dikkat ettik.Sonra da bir gün gitti ve gelmedi.Beni terk etti.

Saka kuşu beslemek kimin fikriydi bilmiyorum ama benden çıkmış olmamalı.

Sabahın köründe ötmeye başlar ve yediği yemleri de yerlere tükürürdü.Sanki kafes yok gibi.Onu bir gün azat ettim ve kurtuldum.

Bir gün pazarda dolaşırken civcivler gördük.Çocuklarla bunları görmemek gerek.

Ama görülmüştü bir kere.Üç tanesini alıp eve geldik.Fakat durdukları gibi durmuyorlar ve büyüyorlar.Gün geçtükce buz dolabının üstünden,kapıların üstüne oradan da koltukların tepesine uçmaya başladılar.Sevgili manavımız,bahçesi olduğunu söyleyince bir gece ansızın uçarak onun bahçesine kondular.
Akvaryumdaki balıklar bir gün havalandırma makinaları bozulup da haşlanınca göz yaşları arasında gömüldüler ve akvaryum da kalktı.
Küçük su kaplumbağaları havuzlarından kaçarak sürekli salonun orasında burasında dolaşırken bulunuyorlardı.Bir de gün geçtikce azman oldular ve mamalarını verirken nerdeyse bizi yiyeceklerdi.Onlara uygun bir havuz bulundu da hayatları kurtuldu,bizimki de.

Evde,evcil veya vahşi hiçbir hayvan istemezken,simsiyah ve sadece bir aylık olan labrador yavrusunu kucağıma verdiler.

Daha doğrusu Can’ın kucağına verdiler.O da getirip kucağıma koydu ve “anne ne olurrrr” dedi.

Hem oğlum hem de Betüş o kadar şirindiler ki hayır diyemedim.

Tam 6 ay bittim ben.Bittiğimi hatırlıyorum.Kim “nasılsın” dese ben ağlamaya başlıyordum.Zira sabahları köpeği çok isteyenlerden biri okula, diğeri de işe gidince, yeni doğanla ben başbaşa kalıyorduk.

Üç öğün mama,bir sürü çiş ve kaka ve sürekli kemirmeli oyunlar.Tasmanın ucunda Betüş değil ben vardım.Bir de işim bu ya,terbiye edeceğim.İkinci ayın sonunda ikimiz de hastalandık.Kendimi değil de onu doktora götürünce,ikimizin de zatürre olduğunu anladık.

İçeri dışarı girip çıkarken hasta olmuştuk.İkimiz de yattık ve aynı ilaçları içerek iyileştik.Tabii ki Betüş, Can’ın kız kardeşi olarak büyüdü.

Can’ı ısırdığı zaman Can da onu ısırdı,Can’ın gözlüğünü yediği zaman Can onun az daha bacaklarını ayırıyordu ama evin sevgili küçük kızıydı o.

Evde, evcil hayvan çok güzel ama köpek en güzel,  labrador en en güzel. Gözünüzün içine bakar, mutluysanız mutlu olur, sıkıntınız varsa ayaklarınızın dibine oturur ve sizi yalar. Siz yaralarınızı iyi etmek için yalanırken o da sizi yalar. Siz eve gelince deli gibi sevinir ve kuyruğunu sallayıp,kısa kısa havlayıp mutluluğunu belli eder.

Hayatınızda pek çok insana yardımınız dokunmuş, pek çok insanla yaşamışsınızdır, hatta çok sevdiğiniz çocuklarınız için de yapmadığınız kalmamıştır ama hiç biri sizi kapıda kuyruk sallayarak karşılamamış veya sizi görünce sevinç çığlığı atmamıştır.
Sevilmek, takdir edilmek, kuyruk sallanarak karşılanmak ve dert ortağı arıyorsanız hemen bir labrador alın.

Alsam mı acaba?