Önsöz

1992 yılında Bandırma’daki piliç işleme tesislerimizi yaparken,yerleşkemizin bir köşesine modern bir çocuk evi inşa etmeyi kararlaştırmıştık bile.Bizi bu karara iten en önemli neden üretimdeki işçilerimizin yarısının kadın ve potansiyel annelerden müteşekkil olmasıydı.

1993 senesinde çocukevinin inşaatı bitmiş ve eğitime hazır hale gelmişti. Güvem benim yeğenim. Ancak o yıllarda Güvem’in sırtında çok önemli sorumluluklar vardı.İstanbul Kazlıçeşmede bulunan ülkemiz tekstil sanayiinin öncüsü Mensucat Santral çocukevi ve kreşinin yöneticisi

,ayrıca Anne Çocuk Eğitimi (AÇEP) projesinin de sorumlusuydu Güvem. Yaklaşık 120 çocuğu yüzüstü bırakıp Bandırmaya gelmek,kalbi çocuklarıyla birlikte atan Güvem’in yapacağı iş değildi.

Güvem’in yaşamı hep çocuklara endekslenmişti desek yalan olmaz.Üniversite öğrencisi genç bir kızken, ilk işi İstanbul Divanyolunda Çocuk Esirgeme Kurumunun eski bir medreseden bozma,o zamamki adıyla “Alemdar Çocukevi”nde öğretmen yardımcılığıydı. Sonra da 22 yaşında aynı yuvada yönetici oldu.

Yıl 1966,yıl 2011. 47 yıldır aynı meslekte.İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatını bitiren Güvem öğretmenlik formasyonunu tamamladı. Daha sonraları da çocuk eğitimi ile ilgili olarak birkaç kez İskandinav ülkelerinde çalışma ve mesleğini geliştirme imkanı buldu.

Sizlere burada Güvem’in hayat hikayesini aktarmayı düşünmüyorum.Ancak kesinlikle bildiğim bir şey var:Çocuklar, anne ve babalarının tutum ve davranışlarının çocuk üzerindeki etkileri Güvem’in dünyası oldu ve bunu Güvem’ce yaptı.

Ben çocuk evine yılda ancak birkaç kez gidebiliyorum. Ama Güvem sayesinde kreşteki 4 haftalık bebeklerin beslenme programından,daha büyük afacanların oyun bahçesindeki yaramazlıklarından,yemek eğitimlerinden,grup liderlerimizin dertlerine kadar herşeyden haberdar oluyorum.Bir arada bulunduğumuz zamanlarda Güvem’den,çocuklarla ilgili hisli,içten görüşler dinliyorum.Güvem’in dünyası,çocukların dünyası.Son derece eminim ki rüyalarında da çocukları ve anne babalarını görüyordur Güvem.

Tabii ki biraz gururlanıyor.Yaptıklarının doğru ve pozitif olduğunu görüyor. Çocuklara inanıyor.Seviniyor. Gülüyor ve güldürüyor.

Genel bir kural var:İnsan yaptığı işi severse mutlu olur. Sevgiyle yapılan iş olumlu sonuçlar verir.

Güvem Banvit Çocukevinden heryıl onlarca çocuğu mezun ediyor.Mezuniyetten sonra Güvem’in işi bitmiyor. Onları izliyor. Çocuklarla olan bağını hiç kopartmıyor.

Güvem’ce de sadece çocukları bulmayacaksınız. Orta halli,bazen de orta hallinin biraz altındaki tipik Türk insanının,aile içi ilişkilerinin olumlu ve olumsuz yönlerini de göreceksiniz.Çocukların, ana ve babalarından neler,nasıl davranışlar beklediklerini de öğrenip,üzerinde düşünme ve kendi davranışlarınızı da değerlendirme ve kıyaslama imkanı bulacaksınız.

Kanımca yeryüzündeki toplumların sınıflandırılmalarının temeli,çocuklarının bluğ çağına kadarki dönemde eğitim ve ruh sağlıklarının kalitesi ve bunların sonucundaki davranışlarının toplamıdır.Temeli sağlam bir eğitim almış olan birey,daha sonra edindiği çevrenin olumsuz etkilerine de kolay kolay kapılmaz. İyi ve kötüyü birbirinden ayırır.

İyi okumalar.